Alışveriş sepetiniz boş!
Türk Dili, Türk kültürü ve Türk düşünce sistemi demektir. Bugünkü varlığını sonsuz bir geleceğe taşımak isteyen her millet gibi, biz de kendi kültürümüzü, kendi düşünce sistemimizi, kendi algılayış tarzımızı ve ortak davranış kalıplarımızı gençlerimize öğretmek ve bu yolla sürekliliği sağlamak zorundayız. çünkü, millet olmak demek ortak değerlerden oluşan bir kimlik kartı taşımak demektir. Bu kimliğin en önemli yapı taşı da kültürün taşıyıcısı olan dildir. Türk dili, geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan sihirli bir varlık olarak günümüze kadar milletimizin oluşturduğu kültür ve medeniyetin ciltler dolusu ansiklopedisi gibidir. Bu ansiklopediyi yazılı ve sözlü değişik anlatmalarla günümüze kadar taşımış olan Türk Edebiyatı da Türkçenin estetik güzelliğini, halkımızın gönlünü, kalbini ve ruhunu bize kadar aktarması yönüyle ayrı bir hazinedir. Bu hazinenin bir başka yönü ise dil ve edebiyat aracılığıyla şekillendirilmiş olan değerler sistemidir. Bu sistem, iyinin, güzelin, doğrunun ve birçok pozitif değer yargısının kompozisyonu olan ahlâkî değer yargıları bütünlüğüdür. İşte, "davranış değiştirme" den çok "davranış oluşturma" olarak algıladığımız eğitimi, toplumun değerler sistemine uygun bir davranış kalıbı oluşturma olarak görmek daha doğrudur. çünkü her toplum, her ulus, toplumun ihtiyaç duyduğu insan tipini yetiştirmek ve geleceğini onlara emanet etmek zorundadır. Elbette bu insan, öncelikle geçmiş dönemlerden kendisine ulaştırılmış bulunan kültürel mirası dil aracılığıyla edinecek ve kendisi, kendi zamanında yarattığı yeni değerleri de buna katarak bayrağı geleceğe taşıyacaktır
Etiketler: Türk Dili ve Edebiyatı Öğretimi, Mustafa Cemiloğlu, Aktüel Yayınları