Alışveriş sepetiniz boş!
Duygusuz değil belki ama uyarsızlaştığımız kesin. Kozalar örmüşüz, kendi küçük dünyalarımızın çevresine. Ya da kozalar örülmüş, ördürülmüş. Hâlâ kuşatılıyor ömrümüz, hapsediliyor gündelik hesaplaşmaların çemberine... Tüm ağırlığıyla binerken hayat omuzlarımıza, herkes kendi ferdi ağırlığını hafifletme ve başından defetme çabasında. Herkes yakınındakini sokan yılanın kendisine o an için dokunmadığının mutlu avuntusunda, tabii yılanın zehirli dişlerini kendi bedeninde hissedene dek! Çeteler devletleşirken, kocaman devlet bölünmeye çalışılıyor. Ya devletimizin vekilleri... Şatolarından ara sıra çıkıp, Meclis’e hır çıkarmaya gidip, dışarıya çıkmışken de sokaktaki insanların gönüllerini alıyor ve bolca, cumhur cemaat “hükümet, boz yap“ oyunu oynuyorlar. Halk öyle sabırlı, yüreği o kadar geniş ki, gık demeden herkesin doğruyu öğrenmesini bekliyor inatla. Ama gören göz kılavuza ihtiyaç duymaksızın, bu inadın tükenmek üzere olduğuna da hemen takılıyor. (Tanıtım Yazısından)
Etiketler: Derin Devletin Şifreleri Cem Ersever Gerçeği ve Kod Adı Yeşil, Çetin Agaşe, Yakomoz Yayınları